10 Nisan 2017 Pazartesi

374. Mektup

                                                                                                                                                25.3.17


Sokaklara attım yine kendimi.      
Nereye gideceğimi bilmiyorum. 
Bana özel bir yer, bana ait olan bir mekan yok.
Sen açık denizlere yüzerken, ben neden kıyıda kalıp izliyorum?
Bu hiç adil değil.
Yeniden bir şeyler hissetme çabası içindeyim. 
Gülümsediğini hissedebiliyorum.
Duygularımı aldırmamdan bu yana böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim.
Sanırım çekilmez bir hal aldı.
Bomboş hissetmek, ot gibi yaşamak.
Tüm duygularımı seninle birlikte gömdüm ben o mezara, 
sana emanet ettim.
Geri almalı mıyım?
Bilmiyorum Menan, inan bilmiyorum.
Canımın yanmasıyla yeniden bu denli yüzleşmek isterken
bir yandan da bunun beni korkutuyor olması normal mi?
Kendimi eksik hissediyorum.
Bir yandan da,
Zaten eksiğim, daha ne kadar azalabilirim ki? 
diyorum.
Kıyısında hissediyorum yaşamın.
Öylesine tutunacak bir şeyim yok ki,
biri itse, düşeceğim o denize.
Tek bir kurtaranım olmayacak ve
yüzmeyi öğrenmediğim için 
bir kez daha kızacağım kendime.
En sonunda da boğulup gideceğim,
senin gibi.
Çiçekler açtı ağaçlarda.
Bunu göremiyor olman üzücü.
Ama ben görüyor olduğunu düşünmek istiyorum.
Sonra da bir başka şey takılıyor aklıma.
Burayla işim bitti diyorum.
Gitmeliyim belki de buradan.
Uzaklara.
Herkesten uzağa.
Düşüncelerimi burada bırakıp gideceğim.
Hayal kırıklıklarımı, 
üzüntülerimi,
umutlarımı,
hayallerimi,
hepsini bırakacağım.
Bir tek seni bırakmayacağım.
Bir tek sen olacaksın yanımda
kimsenin bilmediği,
yüreğimin en güzel,
en gizli,
en derinine sakladığım..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder