On iki yıldır aynı duvar, aynı soru. Sarhoş musun? Diyemedim ki o zaman
sarhoş değilim, sadece sana bakışlarım sarhoş. Sadece bu Sakarya Caddesi sarhoş.
Belki biraz daha kırılgan, belki biraz daha ürkek, belki biraz daha ağlamaklıyım
ama o kadar. Diyemedim ki kusura bakma ağzıma sıçtın. Diyemedim hiçbir şey,
her şey konuşulmuş gibiydi. Şimdi nasıl anlatayım övünerek bu aşkı. İnsanlar
övünerek anlattıkları şeylerden aslında çoğu zaman utanırlar. Sarhoş ayağına
yattım, bazen en iyisidir, öyle bitti gitti. Masanın üstünde kalanlar boş bira
bardakları, fıstık kabukları, buruşturulmuş sigara paketleri, ağzına kadar dolu
küllük ve ben. Benden geri kalanlar her neyse, işte o. O kadar.
On iki yıldır aynı duvar,aynı soru,tek adım yok, tek cevap yok.
-E.S
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder